NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حَيْوَةُ
بْنُ
شُرَيْحٍ
حَدَّثَنَا
بَقِيَّةُ
حَدَّثَنِي
الزُّبَيْدِيُّ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ طَارِقٍ
يَعْنِي
ابْنَ
مَخَاشِنٍ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ أُتِيَ
النَّبِيُّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِلَدِيغٍ
لَدَغَتْهُ
عَقْرَبٌ
قَالَ
فَقَالَ لَوْ
قَالَ أَعُوذُ
بِكَلِمَاتِ
اللَّهِ
التَّامَّةِ
مِنْ شَرِّ
مَا خَلَقَ
لَمْ
يُلْدَغْ
أَوْ لَمْ
يَضُرَّهُ
Ebû Hureyre (r.a)'den rivayet
olunmuştur; dedi ki:
Nebi (s.a.v.)'e akrep
sokmuş bir adam getirildi. "Eğer (bu kimse);
''Auzu bi kelimatillahi
tammati min şerri ma halak'' = 'Yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın tam olan
kelimelerine sığınırım' diye dua edeydi sokulmazdı -yahutta kendisine (hiç bir
şey) zarar veremezdi-." buyurdu.
İzah:
"Tam olan
kelimeler" sözünden maksat, içinde Allah'ın zat, sıfat ve ef'aline
noksanlık getirmeyen bilakis Allah'ın zat, sıfat ve ef'aline muvafık olan kelimelerdir
ki bu kelimeler de âyet ve hadislerde öğretilen dualardır.
Çünkü en-Nihâye yazarı
İbnü'l-Esîr'in de dediği gibi, yüce Allah'ın ve Rasûlünün öğrettiği dualarda
Allah'ın şanına noksanlık getiren bir ifade bulunması söz konusu olamaz.